Kafein Teknoloji, ICT Media Dergisi'nde!

Kafein Teknoloji Satış Direktörü Tuğrul GÖKÇEN:  

“Mordor Intelligence’ın verilerine göre akıllı şehir pazarı büyüklüğünün 2024 yılında 1,36 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Yine aynı araştırma şirketi, Nesnelerin İnternetinin giderek daha fazla benimsenmesinin, dünya çapında akıllı şehirlerin ve platformların büyümesini hızlandıracağını ve önümüzdeki üç yıl içerisinde, çoğunluğu Kuzey Amerika ve Avrupa'da olmak üzere 26'dan fazla akıllı şehrin ortaya çıkmasını sağlayacağını ön görüyor.”

Kafein Teknoloji Satış Direktörü Tuğrul Gökçen, günümüzde kentlerin karmaşık yapıları ve artan nüfusunun geleneksel yönetim anlayışlarını zorladığını ve yeni çözümler konusunda arayışı hızlandırdığını söyledi. “Akıllı şehirler” kavramının tam da bu noktada karşımıza çıktığını belirten Gökçen, “21. yüzyılın kentsel dokusunu yeniden şekillendiren akıllı şehirler, çağımızın en önemli yeniliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu yenilik, şehirleri yalnızca yaşam alanları olmaktan çıkarıp, dinamik, bağlantılı ve sürdürülebilir ekosistemlere dönüştürüyor. Şehirlerin karmaşık ihtiyaçları ve sürekli değişen dinamikleri göz önünde bulundurulduğunda, akıllı şehirler, kentsel yaşamın daha verimli, güvenli ve yaşanabilir hale gelmesinde kritik bir rol oynuyor. Akıllı şehirleri, teknoloji ve veri analizi gibi akıllı çözümleri kullanarak yaşam kalitesini artırmayı, çevresel sürdürülebilirliği sağlamayı ve hizmet sunumunu iyileştirmeyi hedefleyen kentsel alanlar olarak tanımlayabiliriz. Akıllı şehirler, akıllı dijital uygulamaların, kentlerin dönüşümünde kilit rol oynadığı günümüz dünyasında, insanların yaşam kalitesini artırmak için teknolojiyi en etkili şekilde kullanarak çeşitli alanlarda yenilikler getiriyorlar”dedi. Gökçen bu yenilikler arasında akıllı ulaşım sistemleri, çevresel sürdürülebilirlik projeleri ve dijital katılım platformları gibi çeşitli alanların bulunduğunu belirtti. Gökçen şöyle devam etti: “Akıllı ulaşım. sistemleri sayesinde trafik sıkışıklığının azaltılarak, hava kirliliğinin ve stres seviyelerinin düşürülebilmesi akıllı şehirlere yönelik yapılan örnek çalışmalardan biridir.

Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik projeleri kapsamında yenilenebilir enerji verimliliği önlemleriyle kentlerin karbon ayak izi azaltılabiliyor. Bunun yanı sıra, dijital katılım platformları aracılığıyla vatandaşlar, yerel yönetim kararlarına daha aktif bir şekilde katılarak şehirlerinin geleceğini şekillendirebilirler.

Tuğrul Gökçen, akıllı şehirleri diğer şehirlerden ayıran temel özelliklerle ilgili olarak ise şunları söyledi: “Akıllı şehirler öncelikle akıllı aydınlatma sistemleri gibi enerji tüketimini optimize eden akıllı ağlar ve sistemlerle donatılmış alanlardır. Akıllı aydınlatma sistemleri sayesinde, sokak lambalar, hareket sensörler veya gün ışığına duyarlı sensörlerle donatılarak ihtiyaca göre ayarlanabiliyor ve enerji sağlanabiliyor. Akıllı şehirlerde, altıyapı sistemleri (su, elektrik, ulaşım vb) sensörler ve akıllı cihazlar aracılığıyla izlenebilir hale getiriliyor. Bu sayede sorunlar hızla tespit edilebiliyor ve bakım maliyetleri azaltılıyor.

Akıllı şehirler, veri analitiği ve yapay zekâ gibi teknolojileri kullanarak yerel yönetim hizmetlerini optimize ediyor. Bu sayede, hızlı, etkili, verimli, kaliteli ve şefaf hizmet sunumu sağlanıyor.” Kafein Teknoloji Satış Direktörü Gökçen, akıl şehirlerde öne çıkan teknolojiler ve uygulamalar hakkında şu bilgileri verdi:

loT (Nesnelerin İnterneti): Sensörler ve cihazlar aracılığıyla çevresel verilerin toplanması ve analizi, akıllı trafik yönetimi, çöp toplama optimizasyonu gibi birçok alanda kullanılıyor.  

Endüstri 4.0 Teknolojileri: Akıllı üretim, dağılım ve tedarik zinciri yönetimi gibi alanlarda kullanılarak şehir ekonomisine katkı sağlıyor.  

5G Ağları: Daha hızlı ve güvenilir bir iletişim altyapısı sağlayarak akıllı şehir uygulamalarının daha etkin bir şekilde çalışmasını sağlıyor.

Akıllı şehir teknolojileri pazarının büyüdüğüne dikkat çeken Gökçen değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Mordor Intelligence’in verilerine göre akıllı şehir pazarı büyüklüğünün 2024 yılında 1,36 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Yine aynı araştırma şirketi, Nesnelerin İnternetinin giderek daha fazla benimsenmesinin, dünya çapında akıllı şehirlerin ve platformların büyümesini hızlandıracağını ve önümüzdeki üç yıl içerisinde, çoğunluğu Kuzey Amerika ve Avrupa’da olmak üzere 26’dan fazla akıllı şehrin ortaya çıkmasını sağlayacağını ön görüyor. Ortaya çıkacak Yeni akıllı şehirlerde, yapay zekâ ve loT sensörlerinin tüm sistemin ana damarları olarak görev yapacağı bilgisi de Mordor Intelligence’ın güncel raporunda ortaya çıkıyor. Araştırma ve danışmanlık firması Guidehouse Insights’in akıllı şehir teknolojileri ile ilgili 2023 tarihli bir raporuna göre, küresel 'akıllı şehir’ teknoloji pazarının 2023'teki yılık gelirinin 121 milyar ABD dolarından 2032'ye kadar 301 milyar ABD dolarına çıkması bekleniyor. Bu, yüzde 10,7lik bileşik yılık büyüme oranı anlamına geliyor. Diğer bir deyişle 2023 ile 2032 arasındaki kümülatif gelir yaklaşık 2 trilyon dolar olacak. Uzmanlara göre bu büyüme, şehirlerin genellikle merkezi hükümet finansmanıyla desteklenen altyapı yatırımlarına, dijital teknolojilere ve artan sürdürülebilirliğe güçlü bir bağlılık göstermesinden kaynaklanıyor.

Tuğrul Gökçen’e göre çağımızın karmaşık ve hızla değişen ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanmış modern kentsel alanlar olan akıllı şehirlere ihtiyacımız var. Çünkü bu şehirlerde sunulan teknoloji ve veri kullanımı, çeşitli hizmetleri daha verimli hale getirirken yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor. Bu bağlamda hızla artan nüfus ve kentsel yaşamın karmaşıklığıyla başa çıkmak için akıllı şehirlere olan ihtiyaç giderek artıyor. Akıllı şehirlerin geleceği de aslında bu noktada teknoloji ve inovasyonun sınırlarını zorlayarak daha yaşanabilir. sürdürülebilir ve katılımcı bir kentsel yaşam vizyonu oluşturmakla ilgili. Bu vizyonu gerçekleştirmek için ise yerel yönetimlerin, özel sektörün ve topİumun birlikte çalışması ve yenilikçi çözümler üretmesi gerekiyor.

Bu şekilde, gelecek nesiller için daha iyi bir dünya inşa etmek mümkün olabilecektir. Gökçen şöyle devam etti: “Sonuç olarak, akıllı şehirlerin ve ICT sektörünün birbirini beslediği ve geleceğin kent yönetim anlayışını şekillendirdiği bir döneme giriyoruz.

Bu dönüşümde, katılımcı ve yenilikçi bir yaklaşımla hareket ederek şehirlerimizi daha yaşanabilir, sürdürülebilir teknoloji odaklı hale getirmek mümkün!

*Bu yazının yer aldığı ICT Media Dergisi sayısına https://online.fliphtml5.com/kfal/pgkb/#p=30 linkinden ulaşabilirsiniz.



Share this post with
Bunlarıda beğenebilirsiniz

Benzer İçerikler